Ana içeriğe atla




HDP Demokrasi Buluşmaları sona erdi: Geleceğe yürüyüşümüzü daha güçlü bir şekilde sürdüreceğiz


HDP’nin Demokratik Mücadele Programı’nın ikinci aşamasının final buluşması İzmir’de Demokrasi Kürsüsü başlığıyla gerçekleştirildi. Buluşmaya, HDK Eş Sözcüsü İdil Uğurlu ve Sedat Şenoğlu, DTK Eş Sözcüsü Berdan Öztürk, DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, SYKP Eş Genel Başkanı Cavit Uğur, Yeşil Sol Parti MYK Üyesi Ahmet Asena, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel, KESK Eş Genel Başkanı Aysun Sezen, TMMOB İl Koordinasyonu’ndan Melih Yalçın, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, EGE-ÇEP Eş Sözcüsü A. Osman Karababa, Barış Anneleri adına Behiye Yalçın ile birlikte DİSK, İzmir Barosu, TÖP, ÇHD, Alevi Bektaşi Federasyonu, Soma Sosyal Haklar Derneği, Suriyeli Mülteciler Derneği, Kızıl Okyanus, Mor Dayanışma, Din Alimleri Derneği, İzmir Müzisyenler Derneği, KHK Platformu, Anadolu Yakınlarını Kaybedenler Derneği, Sokak Satıcıları Derneği, Tutuklu Aileleri ve Yakınları Derneği, 10 Ekim Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Demokratik Alevi Dernekleri, Sosyalist Meclisler Federasyonu, Kaldıraç, TİP İzmir İl Örgütü, Alevi Kültür Dernekleri, Yamanlar Cemevi temsilcileri ile birlikte HDP MYK ve PM üyeleri, milletvekilleri ve Ege bölgesi il eşbaşkanları katıldı.


Buluşmanın ilk konuşmasını yapan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Darbelere Karşı Demokrasi Yürüyüşü ile başlayan Demokratik Mücadele Programı’na dair bilgiler verdi. Sancar, şöyle konuştu:  


Bu şanlı Demokrasi Buluşmasında bir araya gelmekten sevinç duyuyoruz, onur duyuyoruz, gurur duyuyoruz. Biliyorsunuz 1 Haziran’da tutum belgemizi açıklamıştık. 15 Haziran'da Demokratik Mücadele Programı’nı hayata geçirmeye başladık. İlk aşamasını Demokrasi Yürüyüşü olarak adlandırdık. Bu yürüyüşte halklarla, inançlarla, gençlerle; her kesimden insanlarla seslerimizi buluşturduk, itirazımızı yükselttik. Finalini de Ankara’da yaptık. Bu, Demokratik Mücadele Programımızın ikinci aşaması. Bunun da adını Demokrasi Buluşması koyduk. 


Buluşmalarımızın ana hedefi geleceği kuracak gücü birlikte ortaya çıkarmak


İlk aşamada sesleri buluşturduk, yürekleri buluşturduk, itirazları yükselttik. Şimdi artık dile getirdiğimiz haksızlıkların olmayacağı bir düzeni kuracağımız gücü ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. İtirazlarımızı da hep birlikte dile getirdik, geleceği de yine hep birlikte inşa edeceğiz. İşte bu aşamada Demokrasi Buluşmalarının ana hedefi bu. Geleceği kuracak gücü birlikte ortaya çıkarmak, hep birlikte demokrasiyi, barışı, özgürlüğü inşa edecek gücü yaratmak. 


Tüm buluşmalarımızda sözümüz birdi: Hep birlikte geleceği inşa edeceğiz


Bu aşamanın başlangıcını Ankara'da birlikte yapmıştık. Orada, Çoklu Baro adını verdikleri kanun teklifine karşı adaleti savunmak adına Meclis'te bir başlangıç yaptık. Ve ondan sonra halkların ve inançların temsilcileriyle, gençlerle, ekolojistlerle ve kadınlarla buluştuk. Türkiye’de mağduriyeti en yüksek olan kesimlerle bir araya geldik. OHAL mağdurlarıyla buluştuk. En son İstanbul'da Cumartesi Anneleriyle bir araya geldik. Bütün buralarda sözümüz birdi; "Hep birlikte geleceği inşa edeceğiz. Bu gelecek, demokratik bir gelecek olacak. Mutlaka barışın geldiği bir gelecek olacak" dedik. 


Hedefimiz toplumsal alanda demokratik dönüşüm, siyasal alanda demokratik yönetim


Şimdi biz toplumsal alanda demokratik dönüşümü sağlamak için buluşuyoruz. Siyasal alanda demokratik yönetimi kurmak için bir araya geliyoruz. Hedefimiz toplumsal alanda demokratik dönüşüm, siyasal alanda demokratik yönetim. Bunu ancak hep birlikte kurabiliriz. Hepimizin katıldığı bir yönetim ancak demokratik bir yönetim olabilir. 


Toplumsal dönüşümün yolu Kürt sorununda demokratik çözümden geçer


Yine bu ülkede toplumsal alanda demokratik dönüşümü sağlayabilmemiz için Kürt sorunun çözümünü hep birlikte sağlamamız lazım. Toplumsal dönüşümün yolu Kürt sorununda demokratik çözümden geçer. Toplumsal barışın yolu hakların ve halkların eşitliği temelinde bir barıştan geçer. İşte bu buluşmalarla hedefimiz hakların ve hakların eşitliği temelinde barışı birlikte kurmaktır. Kürt sorununda demokratik çözümü birlikte sağlamaktır.


İktidar geçmişe sığınarak korku salıyor, biz geleceğe bakarak umudu büyütüyoruz 


Bu iktidar halklara baskıyı zulmü, emekçilere yoksulluğu, gençlere geleceksizliği, kadınlara şiddeti, inançlara ayrımcılığı dayatıyor. Biz bunların hepsini reddediyoruz. Ve bunların olmadığı bir ülkeyi hep birlikte kuracak gücü ortaya çıkarıyoruz. Bu buluşmalar cesaretimizi artırıyor, umudumuzu güçlendiriyor. Bu iktidarın yaptığı şey geçmişe sığınarak korku salmak. Bizim yaptığımız şey ise geleceğe bakarak umudu ve cesareti büyütmektir. Biz bir araya geldiğimizde, buluştuğumuzda umut da büyür, cesaret de yayılır. Bundan hiç şüphemiz yok. Şu geride bıraktığımız günlerin, ayların ondan önceki yılların on yılların tecrübesi bizlere bunu söylüyor; umudu ancak birleşerek büyütebiliriz. Cesareti ancak bir araya gelirsek yükseltebiliriz. Buna imkanımız, gücümüz var. Bu ülkeye barışı, demokrasiyi, çoğulcu bir toplumsal yaşamı, halkların inançların eşitliğini ve özgürlüğünü, ekolojik bir toplumsal yaşamı hep birlikte getireceğiz. Bundan da şüphe duymuyoruz.


Cumhuriyeti tek başına savunmak yetmez onu ancak demokrasiyle var edebiliriz


İzmir’de buluşmamızın elbette bir anlamı vardır. İzmir'de şu meydanda bir araya gelmenin ilk çağrıştırdığı şey elbette cumhuriyeti korumaktır olur. Fakat cumhuriyet tek başına ayakta kalabilecek bir yapı değildir. Ancak demokrasi ile korunabilir. 10 yılların tecrübesi, hele şu son 20 yılın tecrübesi hepimize şunu göstermiş olmalıdır. Eğer demokrasi istemiyorsanız, demokrasi için mücadele etmiyorsanız, demokrasiyi korumak ve kurmak için mücadele etmiyorsanız cumhuriyet de gider cumhuriyetten bir şey kalmaz. Bu buluşmalarda en önemli hedef cumhuriyeti, demokrasi ile buluşturmaktır. Demokratik Cumhuriyeti kurmaktır. Cumhuriyeti tek başına savunmak yetmez, onu ancak demokrasi ile var edebiliriz. 


Geleceğe demokrasi isterken geçmişe de adalet getirmek istiyoruz


Demokrasiyi de halkların ve inançların eşitliğiyle, her alanda özgür ve eşit katılımla sağlayabiliriz. Elbette Kürt sorununda demokratik çözüm ile gerçekleştirebiliriz. İzmir, bütün halkların bir arada yaşadığı güzel bir şehrimiz. Geçmişinde demokrasi mücadelesi var, çok değerli devrimci emekler var. Mardin’den Hakkari’ye Edirne’den Ağrı’ya pek çok şehirden insanımızın bir arada yaşadığı bir şehir. Geçmişe baktığımızda geçmişteki yaraları sarmayı hedefliyoruz. Geleceğe demokrasi isterken geçmişe de adalet getirmek istiyoruz. Yani yaralarımızı saracağız, hep birlikte o yaraların sarılmasını sağlayarak geleceği daha sağlam bir şekilde kuracağız.


Geleceğe yürüyüşümüzü daha güçlü bir şekilde sürdüreceğiz


Buradan oluşacak enerjiyle, umutla, cesaretle, geleceğe yürüyüşümüzü daha güçlü bir şekilde sürdüreceğiz. Şunu ekleyeyim, bu etkinliği HDP düzenledi, doğrudur ama biz HDP olarak hiçbir zaman ülkeye demokrasiyi, barışı tek başımıza getirme iddiasında olmadık. Gücümüzü biliyoruz mücadele birikimimizi biliyoruz. Baskılara direnme geleneğimizi herkes biliyor, her şart altında ayakta kalma ve onurlu bir mücadele sürdürme gücümüzün olduğunu en başta bu iktidar olmak üzere herkes biliyor. Biz de bunu biliyoruz HDP’siz olmaz ama tek başına HDP ile de olmaz. O nedenle bu artık HDP’nin bir etkinliği değildir. Bu buluşma hepimizin, ülkenin demokrasi, özgürlük, barış isteyen tüm kesimlerinin ortak etkinliğidir. Hepimize hayırlı, yolumuz açık olsun. Hepimizin alnında o şafakta zaferin izleri var, mutlaka kazanacağız. Hiçbir zaman umudu kaybetmeyelim, cesareti yayalım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

  (SES) Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (AKSARAY ŞUBE) tarafindan  Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yaşanan,  sağlık çalışanlarına yapılan şiddet kınandı. İstanbul Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesinde;  sağlıkçılar şiddete karşı yürüdüler.   Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yaşanan,  sağlık çalışanlarına yapılan şiddet kınandı.
  Hüda Kaya’nın 27 Ekim TBMM Genel Kurulda Yaptığı Konuşma “Referanslarını Saraylardan Alanlar Bizlere Din Öğretemezler. Konuşmacı: HÜDA KAYA Seçim Çevresi: İSTANBUL Tutanak Metni:     HÜDA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.     Değerli arkadaşlar konumuz tarımla ilgili ama gündem o kadar sıcak ki... Ve bir AKP klasiğiyle daha karşı karşıyayız. Dolar, altın pik yapmış, piyasalar dibe vurmuş, saraylarda ejder meyveleri yenirken evine ekmek götüremeyenlere keyif çayı atılan bir gündemde, gündemi saptırma noktasında çok başarılı bir AKP klasiğiyle daha karşı karşıyayız.     Savaş politikaları, nefret politikaları, saldırılar... AKP iktidarında her gün yeni bir hedef ortaya konuyor. Yeter ki içerideki çökmüşlük, çürümüşlük, batmışlık, iflaslık durumları halkın gündeminden saptırılsın. Şimdi de bir Fransa, bir Macron ve bir de inançların saygınlığına sahip çıkmak, İslama sahip çıkmak iddiasıyla gündemler doldur...
  “BU İNAT NİYE?” ADANA- CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer, pandemiyle mücadele kapsamında daha önce de gündeme getirdikleri ‘kapalı köy okullarının açılması’ önerisini yeniden gündeme taşıyarak “Bir Cumhuriyet projesi olan köy okullarının açılmamasındaki ısrarın nedenini anlayamıyoruz. Bu inat niye?” diye sordu. Sümer, yaptığı yazılı açıklamada Milli Eğitim Bakanlığı’nın aylardır üzerinde çalışmasına karşın eğitim sistemini pandemi koşullarına hazır edemediğini belirtti. Ana sınıfı ve ilkokul 1. sınıflara haftada iki gün okulda, 3 gün evde online; ilkokul 2.3.4. sınıflar ile ortaokul ve liselerde EBA üzerinden online uzaktan eğitim verilmeye başlandığını hatırlatan Sümer, “EBA sistemi milyonlarca öğrenciyi ve öğretmeni kaldıramadı ve çöktü. Çökmese bile ciddi sayıda öğrencide bilgisayar ve internet halen yok” dedi. “EBA SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL” Sümer, yeterli altyapı çalışması yapılmadığı için EBA sisteminin sürdürülebilir olmadığını belirterek “Örneğin bir evde 2 öğrenci var. Bu ev...