Ana içeriğe atla


 


CHP’li Başevirgen Sağlık Bakanlığı Üniversitesindeki Kadro Tahsisini Sordu

 

CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, Sağlık Bakanlığı Üniversitesinde yapılan adrese teslim kadro tahsisi iddiasını meclis gündemine taşıdı.

 

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın yanıtlaması istemi ile meclis başkanlığına soru önergesi veren CHP’li Başevirgen,  “Kadronun, ülkemizde sadece bir vakada görülmüş olan ve onu da vaka taktimi olarak yayınlamış olan ekip içerisinde yer alan bir kişi için açıldığı bellidir. Ülkemizde tek bir olguda görülmüş olan ve hastalık üzerinde moleküler tanıya dayanan, araştırma makalesi bile yayınlanmamış olan MERS-CoV üzerine çalışma yapmış olma şartı adrese teslim atamanın ispatıdır.” dedi.

 

CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, verdiği soru önergesinde Sağlık Bilimleri Üniversitesinin 22 Ekim 2020 tarihinde Öğretim Üyesi Alımı İlanı yayınlandığını  ve ilanda yer alan Gülhane Tıp Fakültesi, Temel Tıp Bilimleri Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı için açılan Profesör kadrosu ilanının çok dikkat çekici olduğunun altını çizdi.

 

“Türkiye’de Sadece Bir Vaka Görülmüş”

 

İlan metninde Profesör kadrosu için aranan şartlarda sadece “Mers-CoV virüsünün tanısı ve genotip analizi üzerine çalışmaları olmak” koşulunun yer aldığını belirten Başevirgen,  “Ülkemizde MERS sebebiyle ilk ölüm vakası,  2014 yılının Ekim ayı içerisinde Suudi Arabistan'da çalışan bir kişinin Türkiye'ye dönüş yaptıktan sonra hayatını kaybetmesi sonucu görülmüştür. Bu nedenle ülkemizde sadece bir olgunun görülmesi ve bu olgunun da vaka taktimi şeklinde yayınlanması nedeniyle ilandaki istenilen şartlar sadece bir kişiyi işaret etmektedir.” dedi.

 

"Bu Atama Akademik Kadroların Nasıl Oluşturulduğunun Göstergesi"

 

Gülhane Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı’na atanacak bir Profesör kadrosu için, tıbbi mikrobiyoloji gibi oldukça geniş bir bilim dalında sadece tek bir hastalığın öne çıkarılmasının oldukça manidar olduğunu vurgulayan Bekir Başevirgen, “Bu çalışma konusu ve istenilen şartlar, sadece Bakanlığın kendi bünyesinde yer alan Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, Ulusal Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarı’nda çalışan bir kişi için kadro açıldığını göstermektedir. Ülkemizde sadece bir vakada görülmüş olan ve onu da vaka taktimi olarak yayınlamış olan ekip içerisinde yer alan bir doçent için açıldığı ortadadır. Tıbbi Mikrobiyoloji alanında daha geniş ve sık görülen hastalıklar için “aranan şartlar” yazılabilecek iken, sadece bir kişi için oldukça spesifik ve bilimsel olarak geçerliliği tartışmaya açık bir şartın yazılmış olması Sağlık Bakanlığı’nın ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin bilimsellikten ne kadar uzak olduğunun ve ülkemizde akademik kadroların nasıl oluşturulduğunun açık bir göstergesidir.” diye konuştu.

 

CHP’li Başevirgen, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde bakana şu soruları yöneltti.

 

1-Mers-CoV ilk defa 2012 yılında Suudi Arabistan’da tanımlanan ve yeni bir coronavirüsün neden olduğu bulaşıcı solunum yolu hastalığıdır. Ülkemizde MERS sebebiyle ilk ölüm vakası ise 2014 yılının Ekim ayı içerisinde Suudi Arabistan'da çalışan bir kişinin Türkiye'ye dönüş yaptıktan sonra hayatını kaybetmesi üzerine görülmüştür. Bu nedenle ülkemizde sadece bir olgunun görülmesi ve bu olgunun da vaka taktimi şeklinde yayınlanması nedeniyle ilandaki istenilen şartlar sadece bir kişiyi işaret etmektedir. Adrese teslim bu atama iddiaları doğru mudur? Doğru ise gerekçesi nedir?

 

2-Gülhane Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı’na atanacak bir Profesör kadrosu için, tıbbi mikrobiyoloji gibi oldukça geniş bir bilim dalında sadece bir hastalık üzerinde çalışmış olma şartının gerekçesi nedir?

 

3-Bu çalışma konusu ve istenilen şartlar sadece Bakanlığın kendi bünyesinde yer alan Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, Ulusal Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarı’nda çalışan bir kişi için kadro açıldığını göstermektedir. Ülkemizde tek bir olguda görülmüş olan ve hastalık üzerinde moleküler tanıya dayanan, araştırma makalesi bile yayınlanmamış olan MERS-CoV’un, aranan tek şart olmasının nedeni nedir?

 

4-Tıbbi Mikrobiyoloji alanında daha geniş ve sık görülen hastalıklar açısından “aranan şartlar” yazılabilecek iken sadece bir kişi için oldukça spesifik ve bilimsel olarak geçerliliği tartışmaya açık bir şartın yazılmış olması Sağlık Bakanlığı’nın ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin bilimsellikten ne kadar uzak olduğunun ve ülkemizde akademik kadroların nasıl oluşturulduğunun açık bir göstergesi değil midir? Atamalarda liyakat ilkesi göz ardı mı edilmektedir.

 

5-Bakanlığın bu adrese teslim kadro tahsisi ile ilgili açıklaması nedir?


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

  (SES) Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (AKSARAY ŞUBE) tarafindan  Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yaşanan,  sağlık çalışanlarına yapılan şiddet kınandı. İstanbul Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesinde;  sağlıkçılar şiddete karşı yürüdüler.   Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yaşanan,  sağlık çalışanlarına yapılan şiddet kınandı.
  Hüda Kaya’nın 27 Ekim TBMM Genel Kurulda Yaptığı Konuşma “Referanslarını Saraylardan Alanlar Bizlere Din Öğretemezler. Konuşmacı: HÜDA KAYA Seçim Çevresi: İSTANBUL Tutanak Metni:     HÜDA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.     Değerli arkadaşlar konumuz tarımla ilgili ama gündem o kadar sıcak ki... Ve bir AKP klasiğiyle daha karşı karşıyayız. Dolar, altın pik yapmış, piyasalar dibe vurmuş, saraylarda ejder meyveleri yenirken evine ekmek götüremeyenlere keyif çayı atılan bir gündemde, gündemi saptırma noktasında çok başarılı bir AKP klasiğiyle daha karşı karşıyayız.     Savaş politikaları, nefret politikaları, saldırılar... AKP iktidarında her gün yeni bir hedef ortaya konuyor. Yeter ki içerideki çökmüşlük, çürümüşlük, batmışlık, iflaslık durumları halkın gündeminden saptırılsın. Şimdi de bir Fransa, bir Macron ve bir de inançların saygınlığına sahip çıkmak, İslama sahip çıkmak iddiasıyla gündemler doldur...
  “BU İNAT NİYE?” ADANA- CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer, pandemiyle mücadele kapsamında daha önce de gündeme getirdikleri ‘kapalı köy okullarının açılması’ önerisini yeniden gündeme taşıyarak “Bir Cumhuriyet projesi olan köy okullarının açılmamasındaki ısrarın nedenini anlayamıyoruz. Bu inat niye?” diye sordu. Sümer, yaptığı yazılı açıklamada Milli Eğitim Bakanlığı’nın aylardır üzerinde çalışmasına karşın eğitim sistemini pandemi koşullarına hazır edemediğini belirtti. Ana sınıfı ve ilkokul 1. sınıflara haftada iki gün okulda, 3 gün evde online; ilkokul 2.3.4. sınıflar ile ortaokul ve liselerde EBA üzerinden online uzaktan eğitim verilmeye başlandığını hatırlatan Sümer, “EBA sistemi milyonlarca öğrenciyi ve öğretmeni kaldıramadı ve çöktü. Çökmese bile ciddi sayıda öğrencide bilgisayar ve internet halen yok” dedi. “EBA SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL” Sümer, yeterli altyapı çalışması yapılmadığı için EBA sisteminin sürdürülebilir olmadığını belirterek “Örneğin bir evde 2 öğrenci var. Bu ev...