Ana içeriğe atla

Milletvekili Sındır, “İzmir zehirleniyor ama iktidarın umurunda değil!”

 


CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, İzmir Gaziemir’deki radyoaktif atık dolu arazinin Türkiye’nin en büyük nükleer çöplüğü haline geldiğini ve ayrıca 600 ton asbest ile birlikte toksik ve radyoaktif madde barındıran Nae Sao Paulo Gemisi’nin sökülmek için Aliağa'ya getirilmesine izin verilmesinin ise İzmir'i zehirli atıklar merkezi haline getireceğini söyledi.


Sındır, “nükleer atıklar İzmir'in göbeğinde hiçbir şey yokmuş gibi duruyor, insanlar ölüm saçan atıklarla içi içe yaşamak zorunda bırakılıyor. 600 ton asbest ve radyoaktif madde barındıran ve hiçbir ülkenin kabul etmediği gemiye izin verilerek sökülmek için Aliağa'ya getiriliyor. Çevremizin, doğamızın, İzmirlilerin geleceği hiç umursanmadan yok ediliyor” dedi.

 

“NÜKLEER ATIKLAR ÖLÜM SAÇIYOR”

Gaziemir'de 14 yıl önce ortaya çıkan tehlikeli atık ve radyoaktif maddelerin temizlenmemesinin bir izahı olamaz diyerek sözlerine başlayan Sındır, “Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından 2007 yılında İzmir’in göbeğindeki bir kurşun döküm fabrikasının bahçesinde tam 100 ton nükleer atık tespit edildi. Bu tespitin üzerinden tam 14 yıl geçti. Bugün bölgede halen hiçbir güvenlik önlemi yok. Çocuklar boş arazide oyun oynuyor, aileler piknik yapıyor, koyunlar otlatılıyor, elini kolunu sallayan herkes alana girebiliyor. Ölüm saçan nükleer atıklar ve büyük miktarda ağır metaller İzmir'in göbeğinde hiçbir şey yokmuş gibi fabrika bahçesinde duruyor, insanlar ölüm saçan atıklarla içi içe yaşamak zorunda bırakılıyor. Çevremizin, doğamızın, İzmirlilerin geleceği hiç umursanmadan yok ediliyor, İzmir göz göre göre zehirleniyor. Bölgenin en kısa zamanda koruma altına alınması ve yerel ve merkezi kamu idarelerinden, üniversitelerden, meslek kuruluşlarından uzmanlar ve özellikle yerel halkın örgütlü yapılarından temsilcilerden oluşan bir komite kurularak bu meselenin ele alınması gerekiyor” dedi.


“AKLIN VE BİLİMİN IŞIĞINDA ÖNLEMLER ALINARAK KALDIRILMALI”

Nükleer atıkların olduğu bölgede yaşayan vatandaşların zehir soluduğunu ifade eden Sındır, “bölge halkının yanı sıra tüm İzmir de tehlike altında. Zehirli atıklar toprak, hava ve yeraltı sularına karışarak ölüm saçıyor. Uzmanlar radyasyon yayılımının devam ettiği uyarısını sürekli olarak yineliyor. Yağışlı havalardan sonra oksitlenen atıklar nedeniyle toprağın için için yandığı ve nükleer atıkların hala aktif olduğu ısrarla dile getiriliyor. İzmir zehirleniyor ama iktidarın umurunda değil. Çevre Mühendisleri Odamız, TMOOB İzmir İl Koordinasyon Kurulumuz, demokratik kitle örgütlerimiz, duyarlı vatandaşlarımız ve bölge halkımız yıllardır bu atıkların kaldırılması için mücadele ediyor. İktidar aklın ve bilimin ışığında önlemler alarak bu nükleer atıkları şehrin göbeğinden kaldırmalı, bertaraf etmeli. Yoksa altından kalkılamaz büyük veballerle yüzleşmek zorunda kalacaklardır” dedi.


“NAE SAO PAULO GEMİSİNE İZİN VERMEYECEĞİZ!”

Nae Sao Paulo Gemisi’nin sökülmek için İzmir’e getirilmesini de sert sözlerle eleştiren Sındır, “600 ton asbest ve radyoaktif madde barındıran ve hiçbir ülkenin kabul etmediği gemiye izin verilerek sökülmek için Aliağa'ya getiriliyor. Asbest, ağır yağlar, ağır metaller ve radyoaktif maddeler barındırdığı söylenen, nükleer denemelerde kullanılan geminin sökülmek için Aliağa'mıza getirilmesine izin verilmesi İzmir'imizin zehirli atıklar merkezine dönüştürülmesi demektir. Daha önce karaya oturtulup kurallara uygun olmayan şekilde gemi sökümlerinin yapıldığını ve bu nedenle de çevreye çok miktarda asbest ve tehlikeli madde salınımı yapıldığını biliyoruz. Hiçbir ülkenin sınırlarına dahi sokmadığı bu geminin de Türkiye’de sökülmesine izin vermek halk sağlığını hiçe saymak, doğa katliamına razı olmak, ekolojik bir yıkıma sonuna kadar kapı aralamaktır. Nae Sao Paulo gemisine, Aliağa’mızı dünyanın çöplüğü haline dönüştürmenize izin vermeyeceğiz. Geleceğimizi, doğamızı yok etmenize rıza göstermeyeceğiz. Gözü dönmüş kar hırsınıza, gemiyi söken işçilerimizi, onların çocuklarını, ailelerini kurban ettirmeyeceğiz” dedi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

  (SES) Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (AKSARAY ŞUBE) tarafindan  Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yaşanan,  sağlık çalışanlarına yapılan şiddet kınandı. İstanbul Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesinde;  sağlıkçılar şiddete karşı yürüdüler.   Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yaşanan,  sağlık çalışanlarına yapılan şiddet kınandı.
  Hüda Kaya’nın 27 Ekim TBMM Genel Kurulda Yaptığı Konuşma “Referanslarını Saraylardan Alanlar Bizlere Din Öğretemezler. Konuşmacı: HÜDA KAYA Seçim Çevresi: İSTANBUL Tutanak Metni:     HÜDA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.     Değerli arkadaşlar konumuz tarımla ilgili ama gündem o kadar sıcak ki... Ve bir AKP klasiğiyle daha karşı karşıyayız. Dolar, altın pik yapmış, piyasalar dibe vurmuş, saraylarda ejder meyveleri yenirken evine ekmek götüremeyenlere keyif çayı atılan bir gündemde, gündemi saptırma noktasında çok başarılı bir AKP klasiğiyle daha karşı karşıyayız.     Savaş politikaları, nefret politikaları, saldırılar... AKP iktidarında her gün yeni bir hedef ortaya konuyor. Yeter ki içerideki çökmüşlük, çürümüşlük, batmışlık, iflaslık durumları halkın gündeminden saptırılsın. Şimdi de bir Fransa, bir Macron ve bir de inançların saygınlığına sahip çıkmak, İslama sahip çıkmak iddiasıyla gündemler doldur...
  “BU İNAT NİYE?” ADANA- CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer, pandemiyle mücadele kapsamında daha önce de gündeme getirdikleri ‘kapalı köy okullarının açılması’ önerisini yeniden gündeme taşıyarak “Bir Cumhuriyet projesi olan köy okullarının açılmamasındaki ısrarın nedenini anlayamıyoruz. Bu inat niye?” diye sordu. Sümer, yaptığı yazılı açıklamada Milli Eğitim Bakanlığı’nın aylardır üzerinde çalışmasına karşın eğitim sistemini pandemi koşullarına hazır edemediğini belirtti. Ana sınıfı ve ilkokul 1. sınıflara haftada iki gün okulda, 3 gün evde online; ilkokul 2.3.4. sınıflar ile ortaokul ve liselerde EBA üzerinden online uzaktan eğitim verilmeye başlandığını hatırlatan Sümer, “EBA sistemi milyonlarca öğrenciyi ve öğretmeni kaldıramadı ve çöktü. Çökmese bile ciddi sayıda öğrencide bilgisayar ve internet halen yok” dedi. “EBA SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL” Sümer, yeterli altyapı çalışması yapılmadığı için EBA sisteminin sürdürülebilir olmadığını belirterek “Örneğin bir evde 2 öğrenci var. Bu ev...